Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12668 Esas 2017/5716 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12668
Karar No: 2017/5716
Karar Tarihi: 11.10.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/12668 Esas 2017/5716 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/12668 E.  ,  2017/5716 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/11/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı aleyhine tapu iptal tescil istemiyle açılan davanın lehe sonuçlandığını, dosya temyiz aşamasında iken, ihtiyati tedbir kararı bulunmayan dava konusu taşınmazların dava dışı 3. kişiye satıldığını belirterek, maddi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; davaya konu taşınmazların dava tarihindeki rayiç bedelleri yerine keşif tarihindeki değerleri belirlenmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır. Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihindeki rayiç bedele hükmedilmesi gerekirken, keşif tarihindeki değerlerin hükme esas alınması, ayrıca raporda emsallerin karşılaştırılması yerine piyasa rayicinden söz edilerek soyut ifadelerle kıymet takdiri yapılmış olması ve bu şekilde düzenlenen rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2- Davacı vekili, dava değerini ıslah ederek ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmuştur. Bu durumda ıslah edilen miktara ilişkin faize ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken yine HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) belirtilen hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine ilişkin düzenlemeye aykırı olarak ve istek aşılarak ıslah edilen miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.