10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3143 Karar No: 2019/7790 Karar Tarihi: 09.12.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3143 Esas 2019/7790 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyetine karar vermiştir. Dosyada yer alan belgelere göre, sanığın infaza hiç başlamamış olduğu için kapatma kararının tebliğine gerek olmadığı belirtilmiştir. Adli sicil kayıtlarına göre, sanığın aynı suçtan dolayı daha önce kesinleşmiş bir kararı bulunmaktadır ve suç tarihinden önce tedavi ya da denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamıştır. Bu nedenle, davaya ilişkin erteleme kararı verilmeden önce açılan kamu davası sonucunda sanık hakkında hüküm kurulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK 191. maddesi, 5560 sayılı Kanunun TCK 191. maddesi.
10. Ceza Dairesi 2019/3143 E. , 2019/7790 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ISPARTA 6. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 05/03/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 40. maddesinin 4. fıkrasında “usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” hükmüne göre infaza hiç başlamamış yükümlüye kapatma kararının tebliğine gerek olmadığı gibi soruşturmaya ilişkin evrak UYAP sisteminde mevcut olduğundan ve sanığın aynı nevi önceki suçuyla ilgili tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına hiç başlanmamış olduğu için tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, suç tarihinden sonra soruşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği için, bu suçtan dolayı ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbir ile erteleme kararının infazı sırasında, idrar örneklerini vermeyerek ihlal eden sanık hakkında 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleşmesi nedeniyle açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, suç tarihi itibarıyla 5560 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde hüküm kurulmuş olması dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.