Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/104 Esas 2017/5553 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/104
Karar No: 2017/5553

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/104 Esas 2017/5553 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/104 E.  ,  2017/5553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-HMK"nın 119/l-(f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi, ayrıca HMK"nın 121 ve 129/2. hükmü uyarınca hem dava dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde gösterilen ve tarafın elinde bulunan belgelerin dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulması, başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Davacı kadın dava dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığından, sonradan delil listesi verilmesi veya dayanılmayan delilin bildirilmesi için Ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz ve davacı kadının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları ve delilleri kusur belirlemesinde dikkate alınamaz (HGK 20.04.2016 tarih 2014/2-695 E. ve 2016/522 K. sayılı kararı). Bu durumda mahkemece, davacı yanca usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen delilleri ve tanık beyanları esas alınarak davalı erkeğe kusur yüklenilmesi doğru olmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda açıklanan sebeple davalı tarafa yüklenecek kusurlu bir davranış ispatlanamadığı halde davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken kabulü isabetsiz olmuş, ancak boşanma kararı temyiz edilmediğinden yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
    2-Davacı dilekçeler teatisi aşamasından sonra 28.04.2015 tarihli dilekçe ile iddiasını genişleterek Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalının bu taleplere açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK m.176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte bir maddi ve manevi tazminat talebi mevcut değildir. Talepten fazlasına hükmedilemez (HMK m.26). Bu durumda; davacı kadının tazminat talepleri hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde, bu konuda yazılı şekilde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.05.2017 (Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.