16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9377 Karar No: 2020/6370 Karar Tarihi: 15.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9377 Esas 2020/6370 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/5-2017/19 sayılı kararı gereği, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkumiyeti kabul edilmiştir. Ancak, ByLock kullanıcılarına ilişkin ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağı dosyaya gelmeden hüküm verilmesi sonuca etkili olmamıştır. Yargılama sürecinde usulüne uygun işlemler yapılmış, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak incelenip hüküm dahilinde değerlendirildiği sonucuna varılmıştır. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmemesi sonucunda temyiz davasının esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, hükümde yer alan bilirkişi ücreti nedeniyle yargılama giderlerine ilişkin kısmın düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Hüküm, bu husus dışında usul ve kanuna uygun bulunduğuna karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53, 58/9, 63; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1, ve CMK'nın 302/1 ve 303/1-c maddeleridir.
16. Ceza Dairesi 2019/9377 E. , 2020/6370 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2017 tarih ve 2017/5 - 2017/19 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyete ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Duruşmada SEGBİS vasıtasıyla kaydedilen sanık savunmalarına ilişkin SEGBİS çözüm tutanağı düzenleyen bilirkişiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, yargılama giderlerine ilişkin hükmün dokuzuncu fıkrasından "Bilirkişi Ücreti (1 adet SEGBİS çözümü): 174,90 TL TOPLAM: 281,1 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "TOPLAM: 106,2 TL" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.