14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11152 Karar No: 2018/2970 Karar Tarihi: 12.04.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11152 Esas 2018/2970 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/11152 E. , 2018/2970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.08.2013 gününde verilen dilekçe ile imar ipoteğinin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 11 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin ödenmiş olması nedeniyle kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297.maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Yukarıda değinilen ilkelere göre somut olay incelendiğinde; kaldırılması istenen ipoteğin ... Büyükşehir Belediyesi tarafından 2981/3290 sayılı Yasa uygulaması sırasında, aynı kanunun 10/c maddesi uyarınca taşınmazın o zamanki maliki ... kızı Fatma aleyhine, davalılar murisi ... lehine 3100 ETL bedel ile 30.01.1986 tarih 327 yevmiye numarası ile konulduğu; daha sonra bu taşınmaz üzerine bina yapıldığı ve kat irtifakı tesis edilerek anılan ipoteğin tüm bağımsız bölüm kayıtlarına yansıtıldığı anlaşılmaktadır. O halde; dava konusu 30846 ada 10 parsel sayılı taşınmazda davacının kayden maliki olduğu 2 ve 3 nolu bağımsız bölümler ile davacının 1/2 paydaşı olduğu 5 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payına isabet eden ipotek bedelleri davacı tarafından depo edilmiş olup, bu bağımsız bölümler bakımından karar verilmesi gerekirken, infaza elverişsiz biçimde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.