10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3212 Karar No: 2019/8038
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3212 Esas 2019/8038 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 3. Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlamasıyla yargılanmış ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkûm olmuştur. Mahkeme, sanık hakkında önceden açılmış ve kesinleşmiş başka bir davada da aynı suçtan dolayı tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle, sanık hakkında ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerektiğine karar verilmiştir. Ancak mahkeme dava sürecinde yasal olmayan kararlar vermiştir. Sanığın savunmasını alırken hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmesine rağmen, mahkeme yasal olmayan gerekçelerle buna karşılık vermemiştir. Sanığın daha önceden hapis cezasına çarptırılmadığı için kısa süreli hapis cezası yerine seçenek yaptırımlarının uygulanması gerektiği halde mahkeme bu karara uymamıştır. Bu nedenle, karar temyiz edilmiş ve Yargıtay da sanığın temyiz itirazlarını haklı bulmuştur. 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, sanık lehine uygulanamaz. Sanığın savunmasının alınması sırasında hükmün aç
10. Ceza Dairesi 2019/3212 E. , 2019/8038 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL ANADOLU 3. Çocuk Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olmasının, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğu hususu dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanığın savunmasının alınması sırasında, hakkında mahkemece mahkûmiyet kararı verilecek ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmiş olmasına rağmen, “denetimli serbestlik ve tedavi tedbirine uymaması sebebiyle hakkında CMK 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığı”ndan bahisle, yasal olmayan gerekçeyle 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanığın adli sicil kaydına göre de daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan amir hükmü gereğince hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının anılan Kanunun 50/1. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesinin yasal zorunluluk olduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 11.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.