14. Hukuk Dairesi 2015/11924 E. , 2018/3189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile davalı arsa sahipleri arasında 24.03.2010 tarihinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 8860 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen E Blok 3 numaralı bağımsız bölümün davalı yüklenici şirkete düştüğünü, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan 01.04.2011 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesiyle de bu bağımsız bölümün müvekkiline satıldığını, bedelinin ödendiğini, ancak söz konusu taşınmazın dava dışı ..."e satıldığını, davalı yüklenici şirkete düşecek 4 nolu bağımsız bölümün halen arsa malikleri adına kayıtlı olduğunu ileri sürüp, seçimlik hakkını kullanarak 3 nolu bağımsız bölümün misli olarak 4 nolu bağımsız bölüm olan dairenin tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, yapı denetim firmasının şirket adresini terk etmesi sebebiyle genel iskanın alınamadığını ve tapunun verilemediğini, 4 nolu bağımsız bölümün müvekkiline ait olmadığını, davacıya 3 nolu bağımsız bölümün satıldığını belirtip, davanın reddini istemiştir.
Davalı arsa malikleri vekili, genel iskan belgesinin alınmadığını, binada halen eksik ve ayıplı imalatların bulunduğunu, yüklenicinin arsa sahiplerine karşı imal ve teslim borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle yüklenici şirkete ... 10.Noterliğinin 13.03.2013 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacı ile yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu ve davacının tapu talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Somut olayda; dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davanın reddine karar verildiği halde, dava dilekçesinde dava değerinin gösterilmemiş olması ve davacının tazminat isteğinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, keşifte belirlenen değer esas alınarak davalılar lehine fazla vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ancak bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; (1) nolu bent uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bent gereğince hüküm fıkrasının dördüncü bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulanan A.A.Ü.T"ye göre hesaplanan 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine", sözcüklerinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davacı Tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.