22. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/798 Karar No: 2011/1375
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/798 Esas 2011/1375 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı çalışan iş sözleşmesinin geçersiz şekilde feshedildiğini, işe başlatmama tazminatı ve diğer hakları talep etti. Davalı işveren ise davacının görevini yapmadığını iddia ederek sözleşmenin sonlandığını savundu. Mahkeme, davacının iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğuna karar verdi ve davanın kabul edilmesine hükmetti. Ancak davalı işveren temyiz etti. Yargıtay ise iş yerinde otuz veya daha fazla işçi çalıştırmayan iş yerlerinde iş güvencesi hükümlerinin uygulanmayacağına karar verdi ve mahkeme kararını bozdu. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. Maddesi'ne göre, iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde çalışmak gereklidir. Ayrıca, fesih tarihindeki işçi sayısı, işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyerinin olması durumunda, çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
22. Hukuk Dairesi 2011/798 E. , 2011/1375 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 03/12/2009 NUMARASI : 2008/951-2009/1031
Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir. Davalı işveren, davacının tüm uyarılara rağmen görevini yapmadığını ve öğrenciler için verilen erzakları eve götürürken yakalandığını ileri sürerek, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesiyle iş aktinin sona erdiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının temizlik işinin bu davalıya ihale ile verilmesinden önce de aynı okulda 2007 yılından beri çalıştığı iş sözleşmesinin, belirsiz iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve davacı hakkında tutulan tutanakların tek taraflı ve her zaman düzenlenebilir tutanaklar olduğu, iş aktinin feshini geçerli kılacak nitelikte bir davranışı bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir. Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır. Somut olayda davacının Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ....Anaokulu’nda temizlik işçisi olarak çalıştığı, okul idaresi ile 18.9.2007-11.2.2008 tarihleri arasını kapsar şekilde belirli süreli iş sözleşmesini imzaladığı, temizlik işinin okul tarafından davalıya ihale ile verilmesi üzerine bu defa davacı ile davalı işveren arasında 12.2.2008-30.8.2008 tarihleri arasını kapsayan iş sözleşmesinin imzalandığı, SGK dan getirtilen dönem ayı bordrosundan fesih tarihinde çalışan işçi sayısının 3 kişi olduğunun görüldüğü, iş sözleşmesinin davacının işyerindeki olumsuz davranışları da belirtilerek belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi üzerine sonlandığının iddia edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin birinci fıkrasında açıklandığı üzere işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması için işyerinde otuz veya daha fazla işçi çalıştırılması gerektiği yönündeki koşul olayda gerçekleşmediği halde davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle; 1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 30.00 ) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.- TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 29.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.