Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/3356 Esas 2020/548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3356
Karar No: 2020/548
Karar Tarihi: 30.01.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/3356 Esas 2020/548 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağı için açtığı davada borç, davacı tarafından ödendiği için davacı, bu borcun tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davalının tacir olduğunu ve tazminatın ticari işletmesi ile ilgili olduğunu belirterek, davacının ticari olmadığı gerekçesiyle Asliye Ticaret Mahkemesi'ne değil Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurması gerektiği hüküm kararı vermiştir.
Ancak, kanuna göre, davacı tarafında da ticari olması gerektiği ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasında görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek uyuşmazlığın esası incelenmesi gerektiği, kararın hatalı olduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu'nun 16/2. maddesi: Kamu tüzel kişileri tacir sayılmayacaklardır.
- Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi: İşletme, ticari bir faaliyette bulunmak amacıyla mal ve hizmet üretmek veya ticari bir faaliyette bulunmak amacıyla mal ve hizmet almak üzere oluşturulmuş varlıklar bütünüdür.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2. maddesi: Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-c maddesi: Göreve ilişkin dava, görevi reddetmeme kararı veren mahkemede açılır ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulur.
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 1086 sayılı kanununun 7. ve 27. maddeleri göreve ilişkin dava şartı öngörmemektedir.
23. Hukuk Dairesi         2019/3356 E.  ,  2020/548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağı için açtığı dava sonucunda başlattığı icra takibinde borcun müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek 7.789,89 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının tacir olup tazminatın ticari işletmesi ile ilgili olduğu, kanuna göre davalı yönünden ticari nitelikte olan işlerin davacı yönünden de ticari iş sayılacağı ve ticari işletmeye ilişkin hususlarda dava konusu şeyin değerine bakmaksızın davaya bakma görev ve yetkisinin yeni TTK’nın yürürlüğe girmesinden sonra davanın açıldığından resen dikkate alınacağı, yeni TTK ile birlikte Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... kamu tüzel kişisi olup, TTK"nın 16/2. maddesine göre tacir sayılmayacağı bu nedenle TTK"nın 4. maddesi gereği uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı gözetilmelidir. Davacı tacir olmadığından davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek uyuşmazlığın esası incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Kabule göre de, HMK"nın 115/2. maddesi "mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." hükmünü içerir. Mahkemece, HMK"nın 114/1-c madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın Yasa"nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, 1086 Sayılı HUMK"nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak, hüküm fıkrasında "Dava dilekçesinin görev yönünden reddine" ibaresi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.