Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1475 Esas 2018/8072 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1475
Karar No: 2018/8072
Karar Tarihi: 08.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1475 Esas 2018/8072 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Karar metninde, kesinlik sınırı hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Kesinlik sınırı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemeyecek davalara ayrılmaktadır. Kamu düzeni ile ilgili bir sınır olan kesinlik sınırı, alacak tutarına göre tespit edilmektedir.
Karar metninde ayrıca, dava dilekçesi değerlendirildiğinde davacının 40.000 TL manevi tazminat isteğinde bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece 15.000 TL manevi tazminatın tahsili kararlaştırılmış, davalı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak manevi tazminat miktarının temyiz sınırının altında kaldığı belirtilmiştir.
Kararda detaylı olarak açıklanan kanun maddeleri şunlardır:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-(a) maddesi: Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar temyiz edilemez.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/2. maddesi: Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk
21. Hukuk Dairesi         2017/1475 E.  ,  2018/8072 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 24. İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1- Manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/2. maddesinde; ""Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir."" denilmektedir.
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 20.07.2016-01.12.2016 tarihleri arasındaki ilamlar için 25000 TL, 02.12.2016-31.12.2016 tarihleri arasında 40000 TL, 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında 41530 TL ve 01.01.2018 tarihinden sonra verilen kararlar için 47530 TL" dir.
    Dava dilekçesi değerlendirildiğinde; davacı için 40000 TL manevi tazminat isteminde bulunulduğu, mahkemece verilen 01.09.2016 tarihli kararda 15000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine hükmedildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince verilen 21.12.2016 tarihli kararda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve bu kararın davalı vekilince temyize getirildiği dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarının karar tarihi itibariyle 25000 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekilinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK"nın 362/1-a ve 2, 366 ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenleri ile yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.