Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/23 Esas 2015/1082 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23
Karar No: 2015/1082
Karar Tarihi: 02.03.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/23 Esas 2015/1082 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı iş sahibi, sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından üretilmesi gereken boruların bir kısmının ayıplı olduğunu ve bir kısmının hiç teslim edilmediğini iddia ederek, borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Ancak davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulması nedeniyle davanın reddi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/son maddesi uyarınca; menfi tespit davaları takibi yapan yer icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğine ve bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Ayrıca, 1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 9. ve 10. maddelerinin de dava konusu olmuştur.
15. Hukuk Dairesi         2015/23 E.  ,  2015/1082 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tic. Mah. Sıf.)


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dava davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı iş sahibi, asıl ve birleşen davada taraflar arasında düzenlenen 02.02.2010 tarihli sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından üretilmesi gereken boruların bir kısmının ayıplı olduğu, bir kısmının ise hiç teslim edilmediğinden bahisle iş bedeli olarak verilen 17.05.2010 keşide tarihli 18.000,00 TL bedelli ve birleşen davada 18.06.2010 keşide tarihli ve 22.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı vekilince akdin ifa yerinin ... olması nedeniyle süresinde yetki itirazında bulunularak, dosyanın yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesi talep edilmiştir.
    Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 9. maddesine göre; her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının Türk Kanunu Medenisi gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür. Aynı kanununun 10. maddesine göre ise; dava, mukavelenin icra olunacağı veyahut müddeaaleyh veya vekili dava zamanında orada bulunmak şartiyle akdin vuku bulduğu mahal mahkemesinde de bakılabilir. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 72/son maddesi uyarınca da; menfi tespit davaları takibi yapan yer icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Taraflar arasında düzenlenen 02.02.2010 tarihli teklif sözleşmede imal edilecek boruların teslim yeri, davalı yüklenicinin ..."de bulunan fabrikası olarak kararlaştırılmıştır. Yine dosyada bulunan belgelerden davalının adresinin de ... Mahallesi, ... Bulvarı, ... olduğu anlaşılmaktadır. İİK"nın 72/son maddesindeki özel düzenleme kapsamında dava öncesinde icra takibi de yapılmamıştır. Bu durumda gerek davalının yerleşim yerinin gerekse akdin ifa yerinin ... olması ve davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulması nedeniyle 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 72/son ve 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 9. ve 10. maddeleri gereğince davalının yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin bu nedenle reddi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.