19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14937 Karar No: 2017/8135 Karar Tarihi: 21.12.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14937 Esas 2017/8135 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/14937 E. , 2017/8135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan toptan kömür alarak tüketicilere sattığını, alınan kömürlerin kalitesiz olması sebebi ile bir kısım kömürün tüketiciler tarafından iade edildiğini, bu iade sırasında oluşan nakliye bedelinin davalıdan tahsiline, müvekkili tarafından davalıya verilen çeklerin yasal ödeme bedeli bankaya ödendiğinden bu bedelin davalıdan tahsiline ve kalitesiz kömürleri alan kendi müşterileri karşısında ticari itibarının zedelendiği için müvekkili yararına manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkilinden aldığı kömürlerin ayıplı olduğunu iddia ettiğini ancak ayıba karşı ihbar süreleri geçtikten sonra ihbarda bulunduğunu, davacının müvekkiline verdiği çeklerin bankalarca ödenmesi gereken limit toplamının ödenmeyen kömür bedellerine mahsup edildiğini, taraflar arasındaki ticari ihtilaf nedeniyle de manevi tazminat talebinin karşılanmasının yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının ayıplı kömürler için iade nedeniyle (hamal ve nakliye ücreti) istediği tazminat talebine ilişkin belge sunmadığı ve bu iddiaların istemi soyut kaldığı için reddine, davacının karşılıksız kalan çekler nedeni ile bankaya ödediği yasal sorumluluk bedelinin ödenmesi talebinin taraflar arasında borç miktarının tam ve net olmadığından ve davacı tarafından ödemesi yapılan bedellerin haksız nitelikte olup olmadığı tespit edilemediğinden bu talebin reddine ve davacının kömür alış verişi noktasında belirli portföyünün bulunduğu, kömürlerin kalitesiz çıkmasının ticaret alanını daraltacağı, ticaret yapmasını engelleyebileceği gerekçesiyle, 1500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-4 maddede öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2016 yılı için 2.190,00 TL’dir. Davalı vekili tarafından temyize konu edilen miktarın 1.500,00 TL olması nedeniyle 11/02/2016 tarihli karar kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan (1) numaralı bent gereğince davalı vekilinin temyiz istemlerinin reddine (2) numaralı bent gereğince hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.