14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2604 Karar No: 2019/4881 Karar Tarihi: 28.05.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2604 Esas 2019/4881 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, ipotek bedelinin tahsili veya taşınmazın bedeli ile oluşan kamu zararını karşılamadığı durumlarda tapu iptali ve tescil davası açılabileceği hakkında bir karar verdi. Kararda, Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtildi. İlk aşamada muhatabın bilinen veya gösterilen en son adresine normal bir şekilde çıkarılan tebligatla ulaşılmaya çalışılırken, muhatabın bu adreste bulunmaması halinde araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması gerektiği ifade edildi. İkinci aşamada ise muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tespit edilememesi durumunda tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerektiği kaydedildi. Ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerinin farklı şekillerde yorumlanmasının muhatabın savunma hakkını kısıtlayabileceği ve Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olabileceği vurgulandı. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 6099 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi, 10. maddesi,
14. Hukuk Dairesi 2017/2604 E. , 2019/4881 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipotek bedelinin tahsili veya taşınmazın bedeli, ipoteğin bedeli ile oluşan kamu zararını karşılamadığı takdirde tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya anılan kanunun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. 1-Davalı ..."nun vekili var ise; vekaletnamesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi, daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi, 2-Davalı ..."nun vekili yok ise, gerekçeli kararın davalının bilinen en son adresine tebliğe çıkartılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken, ilk seferde doğrudan Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmasının usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından adı geçen davalının adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanıp yasal temyiz süresi beklenerek ve belirtilen diğer eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 28.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.