22. Hukuk Dairesi 2013/4161 E. , 2013/4191 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti ve kötüniyet tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 10.04.1995 tarihinden iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 23.12.2005 tarihine kadar davalı belediyede fen işleri müdürlüğünde şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshinden sonra açılan aynı mahkemenin 2006/11 esas 2006/825 karar sayılı dosyası ile işe iadesine karar verildiğini, ancak işe başlatılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ödenmeyen ücret alacağı ve kötüniyet tazminatı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 17. madde uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 17/5. maddesi uyarınca “18. maddenin 1. fıkrası uyarınca bu kanunun 18, 19, 20 ve 21. maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir.” Bu açıklamaya göre, iş güvencesi kapsamında kalan işçi, kötüniyet tazminatı olan, bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat isteyemez.
Somut olayda, davacı işçi, iş güvencesi kapsamında olup, nitekim, açtığı işe iade davası da lehine sonuçlanıp kesinleşmiştir. Bu durumda, iş güvencesi hükümleri olan 4857 sayılı Kanun"un 18, 19, 20 ve 21. maddelerinden yararlanan işçi, yukarda açıklanan kurala göre kötüniyet tazminatı isteyemez. Kötüniyet tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.