22. Hukuk Dairesi 2012/17605 E. , 2013/5993 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf, davalı tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini, ancak ihbar ve kıdem tazminatının ödenmediğini, bu nedenle davalı işveren hakkında ihbar ve kıdem tazminatının tahsili için davalı işveren hakkında icra takibi başlattığını, ancak davalı tarafından yapılan takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davacının iş sözleşmesinin görev ve sorumluluklarına aykırı olarak tespit edilen eylem ve işlemleri nedeniyle haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının çalıştığı yer açısından uğraştığı kasa işinin hassas ve yoğun dikkat gerektiren bir bölüm olduğu, davacının bunun farkında olması gerektiği, özellikle eğitici laptop ürününün kasadan geçirilmeden müşteriye verilmesi hususunda ürünün ambalaj boyutları düşünüldüğünde kasadan, kasa görevlisi görmeden geçirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu olaylar sonrasında da işveren ile işçi arasındaki güven unsurunun önemli derecede sarsılmış ya da zarar görmüş olmasının olağan olduğu davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, iş yerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak iş yerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu iş yerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının davalı şirkette kasiyer olarak çalıştığı, 02.03.2010 tarihinde müşterinin aldığı ürünlerin içerisine hatalı kod girerek müşterinin almadığı bir ürünü dahil ettiği, belirtilerek savunması talep edilmiş ve devamında davacı yazılı olarak uyarılmıştır.
15.10.2010 tarihide ise 24,90 TL değerindeki eğitici laptop ürününü kasadan geçirmeden müşteriye vererek şirket prosedürlerine aykırı eylemde bulunduğu belirtilerek savunması talep edilmiş, ve devamında davacının bu eylemi nedeniyle iş sözleşmesi iş kanununun 25/2-h. ve e. maddeleri uyarınca feshedilmiştir.
Dosyada mevcut tutanak içerikleri, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin feshine neden olan eğitici laptop ürününü kasadan geçirmeden müşteriye vermesi olayının davacının ihmali veya dikkatsizliğinden kaynaklandığı, davalı işveren tarafından davacının bu olay nedeniyle kendisine herhangi bir çıkar sağladığının ispat edilemediği, ayrıca tanık beyanlarına göre davalı ... mağazasının tüm işyerlerinde barkot okutmadan ürün geçirirken uyarı verecek bir sistem olmadığı, bu tarz olayların daha öncesinde de yaşandığı, davacının çalışma süresi boyunca hakkında feshe konu olayla birlikte toplam iki kez tutanak tutulduğu göz önünde bulundurulduğunda davacının davranışının 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmamakla birlikte , işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen davranışlar niteliğinde olduğu, bu durumda iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren tarafından makul ölçüler içinde beklenemeyeceği anlaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayanması sebebi ile davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü yerine mahkemece reddine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.