11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6575 Karar No: 2019/6322 Karar Tarihi: 17.09.2019
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/6575 Esas 2019/6322 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 26.11.2012 tarihinde açılan davada, sanıkların 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kararı gereği TCK'nin 53. maddesi infaz aşamasında gözetilmiştir. Ayrıca, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eylemi zincirleme suç olarak değerlendirilmemiştir. Sanık... sarfı nedeniyle hakkında beraat kararı verilen kişinin davasında, sanığın şirket hisselerini devralarak müdür seçildiği ancak faturaların sahte olduğunun rapor ile belirlenmesi nedeniyle sanıkların suçlu olduğu hükmedilmiştir. Kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, TCK'nin 43. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/6575 E. , 2019/6322 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Beraat Sanıklar ... ve ... hakkında: Mahkumiyet
Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2012 tarih, 2012/2961 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaaya uygun olarak sanıklar hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan da kamu davası açıldığı ancak hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçu yönünden hüküm kurulması mümkün görülmüştür. 1- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve sanık ... müdafıinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanıklar hakkında TCK"nin 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmamış, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, hükümlerin ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; ... Metal Kağıt İnş. San ve Tic. Ltd. Şirketi’nin kurucu ortağı olan sanık ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, eşinin kardeşi olan ...’ın hurdacılıkla uğraştığını, şirket kurmak için üç kişiye ihtiyaç olduğunu söyleyince uzaktan akrabası olan diğer sanık ... ile beraber notere giderek şirket kurduğunu beyan etmesi; sanık...’ün, cezaevinden çıktıktan sonra bir süre hurdacılık yaptığını, sanık ...’ın işletmek üzere kendisine küçük bir iş yeri verdiğini, daha sonra sanık ... ile birlikte şirket kurduklarını belirtmesi, 02.07.2009 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 16.06.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile sanık ...’dan şirket hisselerini devralarak müdür seçilen sanık ...’ün, şirket işleri ile sanık ...’ın ilgilendiğini beyan etmesi; 03.10.2012 tarihli, ... sayılı vergi tekniği raporundan, ... Metal Kağıt İnş. San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nin kuruluşundan itibaren düzenlenen tüm faturaların sahte olduğunun ve şirketin sahte fatura ticareti yapmak amacıyla sanık tarafından kurulduğunun anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı sahte fatura düzenleme suçunun sübut bulduğu gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde beraatine hükmolunması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.