16. Hukuk Dairesi 2019/2399 E. , 2019/7452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, Ovacık İlçesi Akyayık Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 121, 241 ve 266 parsel sayılı 8.650.00, 4.100.00, 5.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir. Kadastro tespitinden önce davacı ... tarafından, davalılar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Müdahiller ... ve ..., satış sözleşmesi ve vergi kaydına dayanarak 241 ve 266 parsel sayılı taşınmazların adlarına tescili istemiyle, müdahil ... ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 241 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle davaya katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacının ve müdahil ...’in davasının kabulüne, müdahil ...’nun davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 121 ve 266 parsel sayılı taşınmazların davacı ve ... mirasçıları adına, 241 parsel sayılı taşınmazın davacı, müdahil ... ile ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile davaya konu 266 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 121 ve 241 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı ve müşterekleri ile müdahil ... ve ... yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece yapılan her iki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında, dava konusu taşınmazlarda kimsenin zilyetliğinin söz konusu olmadığı, ... veya mirasçılarının zilyetliklerini görmediklerini, 241 parsel sayılı taşınmazda köylülerin ot biçtiklerini belirtilmişler; her iki keşifte farklı ziraatçı bilirkişiden alınan zirai raporlarında, taşınmazların ham toprak vasfında olduğu, üzerlerinde mera vasfını taşıyan bitkilere rastlandığı, zeminin taşlık olup tarım arazisine uygun olmadığı, kısmen taşların temizlendiği ve toprak işlemenin yapılmadığı belirtildiğine göre, tescil davasının açıldığı tarih olan 1963 tarihine kadar davacı ve müdahiller yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kanıtlamadığından, hem davacının hem de müdahillerin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.