22. Hukuk Dairesi 2012/19510 E. , 2013/6946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, genel tatil, ücret ve çocuk yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı firmada 01.05.2002 tarihinden iş sözleşmesinin işverence feshedildiği 04.07.2009 tarihine kadar çalıştığını; ancak ödenmediğini ileri sürdüğü kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağı ile izin, fazla çalışma, genel tatil alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının davalı şirkete ait işyerinde temizlik işçisi olarak 27.01.2003 tarihinde çalışmaya başladığını ve 506 sayılı Kanun gereğince yaşlılık aylığına hak kazanması nedeniyle 05.05.2009 tarihinde iş sözleşmesini feshederek işten ayrıldığını, aylık brüt ücretinin 699,23 TL olduğunu, belirtilen ücret üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatını ödemeyi kabul ettiklerini, ancak diğer taleplerinde davacının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı tanıklarının davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile işten ayrıldığına ilişkin beyanlarına itibar edildiği bu nedenle ihbar tazminatına hak kazanmadığı, yaşlılık aylığı almak için 05.05.2009 tarihinde işten ayrıldığına dair herhangi bir belge tespit edilemediği, ancak emeklilik sonrası da çalışmaya devam ettiğinin tanık ifadesine göre tespit edildiği gerekçesi ile kıdem tazminatının kabulüne ve ihbar tazminatının reddine diğer alacaklar bakımından ise toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönemlere uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
4857 sayılı Kanun"un 37. maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Dosya içeriğine göre, davacının aylık ücreti imzalı bordroda belirtilen miktarda olup hesaplamanın buna göre yapılması, imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında ise emsal ücretin ne olabileceğinin araştırılması gerekirken mahkemece salt tanık anlatımlarına dayanılarak belirlenen ücret miktarının esas alınarak dava konusu alacakların kabulü hatalı olmuştur.
2-Kabule göre de, fazla mesai alacağının hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre 6.000,00 TL yerine gerekçesi açıklanmaksızın 600,00 TL olarak hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.