16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4439 Karar No: 2019/422 Karar Tarihi: 24.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4439 Esas 2019/422 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üyeliği suçundan mahkumiyetine yönelik karara yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendikten sonra, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, sanığın eşinin Bank Asya hesabının suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet sayılamayacağı belirlendi. Kararda TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hüküm verildiği belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/4439 E. , 2019/422 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak Hüküm : Sanığın TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine yönelik karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın eşinin Bank Asya hesabının suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet sayılamayacağının gözetilmemesi esasa etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.