16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17784 Karar No: 2019/7615 Karar Tarihi: 22.11.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/17784 Esas 2019/7615 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendilerinin adlarına tescili için dava açmışlardır. Mahkeme, dava sonucunda çekişmeli taşınmazın davacılar adına tapuya kaydının yapılmasına ve davalı adına olan tapu kaydının iptaline karar vermiştir. Ancak, davalının tanıklarının keşif gününden haberdar edilmemesi ve tüm delillerin tam olarak toplanmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle, Yargıtay kararıyla hüküm bozulmuştur. Yargıtay kararında, mahkemenin eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurmasının isabetsiz olduğu vurgulanmış ve yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının davetiye ile çağrılması suretiyle mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, bu sürece ilişkin olarak HMK'nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddelerinin uygulanması gerektiği açıklanmıştır.
16. Hukuk Dairesi 2016/17784 E. , 2019/7615 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 406 ada 141 parsel sayılı 2.842,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak tapu iptali ve taşınmazın adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabülüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2015/258-264 Esas, Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında 16.05.2016 tarihli duruşmada verilen 2 haftalık kesin süreye istinaden, davalı tarafından verilen 16.05.2016 tarihli dilekçe ile tanık deliline dayanılarak tanık listesi sunulduğu halde, keşif ara kararında tanıklara davetiye tebliğine ilişkin karar verilmemiş ve davalı tanıklarından ...ve ... keşif gününden haberdar edilmeksizin yapılan keşif sonucu karar verilmiştir. Davalının tanık dinletmekten vazgeçtiğine dair bir beyanı da dosya kapsamında bulunmamaktadır. Taraflarca bildirilen deliller tam olarak toplanmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, tanıkların hazır edilmesi için davalıdan tebligat gideri ve tanıklık ücreti yatırması istenmeli, tebligatların ulaşma süresi de dikkate alınarak makul bir tarihe yeniden keşif günü tayin edilmeli, bundan sonra HMK"nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının davetiye ile çağrılmaları suretiyle mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.