Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/599 Esas 2018/2349 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/599
Karar No: 2018/2349
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/599 Esas 2018/2349 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Taraflar avukatları aracılığıyla temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkemenin tefhiminin yasaya ve usule aykırı olmakla birlikte tarafların süresinde ve doğru kanun yoluna başvurduklarından dolayı hatanın sonuca etkili olmadığını belirtmiştir. Kararda ayrıca dava tarihindeki maddi hatanın bozma sebebi olmadığı ve dosyadaki delillerin kanuna uygun olduğu için hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 297/ç ve 321, 5521 sayılı yasanın 8. maddesi referans gösterilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2018/599 E.  ,  2018/2349 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, usulü bozmanın gereği yerine getirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    1- “ Kanun yolu “ adil yargılamanın en önemli unsuru olup, Mahkemeler HMK. nın 297/ç maddesi uyarınca hüküm özetinde ve buna bağlı olarak hüküm sonucunda kanun yolunu ve süresini yasaya uygun bir biçimde, tarafları yanıltmadan açık ve anlaşılır bir şekilde göstermek zorundadır.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece duruşmada hüküm özeti tefhim edilirken başvurulacak kanun yoluna ilişkin olarak aynen;
    “Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kısa kararda açıklanan hususlar yönünden kararın tefhiminden itibaren, gerekçeli kararda açıklanacak hususlar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi"nde istinaf incelemesi yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde bir açıklama yapılarak kanun yoluna ilişkin süre ve başvuru mercii gösterilmiştir.
    Öncelikle hüküm ve gerekçe bir bütün olup “..kısa kararda tefhim edilen/gerekçede yazılanlar..” şeklinde ayrıştırılamaz.
    Karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı Yasanın 8. maddesine göre istinaf/temyiz süresi tefhimden itibaren 8 gündür.
    Sürenin tefhimden başlaması için tefhimin HMK. nın 321. maddesine uygun olması gerekir.
    Mahkemenin tefhimi HMK. nın 297. maddesine uygun tam bir hüküm oluşturulmadığından ve özellikle tefhimde gerekçe yazılmadığından usule uygun değildir.
    Bu nedenle kanun yolu başvuru süresi gerekçeli kararın tebliğinden başlatılmalıdır.
    İkinci bir husus ise daha önce Yargıtay denetiminden geçen ve bozulan karara karşı başvurulacak kanun yolu istinaf olmayıp, doğrudan doğruya Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoludur.
    Sonuç olarak Mahkemenin tefhimi yasaya ve usule aykırı olmakla birlikte taraflar süresinde ve doğru kanun yoluna başvurduklarından Mahkemenin kanun yolu ve süresine ilişkin fahiş hatası sonuca etkili görülmemiştir.
    2- Karar başlığında dava tarihinin 27/08/2014 yerine 16/05/2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
    3- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, iki tarafın yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 12/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.