19. Hukuk Dairesi 2015/4975 E. , 2016/1104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine toplam 81.500 TL"lik senetlere dayalı olarak takip başlattığını, müvekkilince takipten önce takip konusu senetlere karşılık 5 adet toplam 82.297 TL"lik müşteri çeklerinin teslim edildiğini, davalının bu müşteri çeklerini tahsil etmesine rağmen bedelsiz kalan senetleri kötüniyetli olarak takibe konu ettiğini, ihtiyati haciz için müvekkilinin işyerine gelen alacaklı vekiline icra takip borcunu kabul anlamına gelmemek üzere nakit ve müşteri çekleriyle toplam 48.794,40 TL daha müvekkilince ödendiğini, müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesiyle menfi tespit istemini 81.500 TL"ye yükseltmiş ayrıca haksız haciz tehdidi altında ödedikleri 48.794,40 TL"nin davalıdan istirdadını istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya mal teslim ettiğini, davacının ise bedelini ödemediğini, davacının takipten önce yapılan ödemelerin senetlere ilişkin olduğunu ispat etmesi gerektiğini, takipten sonra yapılan ödemeleri ise icraya beyan ettiklerini, beyan edilen bu ödemeler dışında takibe konu senetler için ödeme yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı kayıtlarında dava konusu senetlerin davacı şirkete iade edilmiş olarak göründüğü, davacı tarafça dava konusu senetlere karşılık verildiği iddia edilen çeklerin ise davacıdan alınmış çekler olarak kayıtlı bulunduğu, bu kayıtlardan sonra davalının davacıdan açık hesap olarak 67.872,52 TL alacaklı olduğu, buna göre dava konusu senetlerin bir geçerliliğinin kalmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının takibe konu bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının % 40 oranında kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna, davacının istirdat talebini 16.02.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle yaptığı, bu tarih itibariyle İİK"nun 72/7. maddesinde öngörülen (1) yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle de istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacının istemi, icra takibine konu edilen bonoların bedelinin müşteri çeki verilerek borcun yenilendiği ve ödendiğine ilişkindir. 6098 sayılı BK"nun 133. maddesi (818 sayılı Yasanın 114. mad.), "yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradesiyle olur. Özellikle mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz" hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı taraf borcun yenilendiğine ilişkin yasanın öngördüğü şekilde bir delil sunmamıştır. Diğer yandan bonolara karşılık çek verildiği yolundaki iddia da usulüne uygun delillerle kanıtlanamamış olup bonoların alacaklı davalı elinde bulunması da bedelinin ödenmediğine karinedir. Mahkemece açıklanan bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.