Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6457 Esas 2019/5713 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6457
Karar No: 2019/5713
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6457 Esas 2019/5713 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.05.2018 tarihli mirasçılık belgesinin iptal edilerek yeni belge verilmesi kararı sonrasında açılmıştır. Davada, ortaklığın giderilmesi istenmiştir ve mahkeme, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiştir. Ancak, davalıların savunma hakları ihlal edildiği için karar bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, davada bütün paydaşların yer alması zorunludur ve paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekmektedir. Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri ise farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle dava dilekçesinin davalıların adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adreslerine doğrudan doğruya tebligat çıkartılması usulünün doğru olmadığı belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/6457 E.  ,  2019/5713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve müdahil ... tarafından istenilmekle mahkemece müdahil ..."in temyiz talebinin reddine dair verilen 08.01.2016 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi müdahil ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, dava konusu 233 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim ya da mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... davanın reddini savunmuştur.
    Müdahil ..., 29.09.2015 tarihli dilekçesi ile taşınmaz maliki ... eşi ..."ın kendisinin dedesi olduğunu, bu nedenle mirasçı sıfatı ile davada yer alması gerektiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ve müdahil ... temyiz etmişlerdir.
    Mahkemece, 08.01.2016 tarihli ek karar ile taraf olmadığından ve müdahillik talebinin de reddedildiği gerekçesiyle müdahil ..."in temyiz talebinin reddine karar verilmiş, temyiz talebinin reddine dair verilen ek karar ile hüküm müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davaya konu taşınmaz maliki ... kızı ..."nin mirasçılık belgesinde müdahil ..."in mirasçı olarak belirtildiği anlaşıldığından hukuki olmayan gerekçelerle ..."in temyiz talebinin ek karar ile reddedilmesi, yerinde görülmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemenin 08.01.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek hükmün temyiz incelemesine geçilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 12.05.2018 tarihli 2016/39 Esas - 2018/169 Karar sayılı dosyası üzerinden mirasbırakan ... kızı ..."ye ait Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 10.02.2011 tarihli 2011/53 Esas - 60 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptal edilerek yeni mirasçılık belgesi verildiği, bu kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın 12.12.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu mirasçılık belgesine göre ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın mirasçı oldukları belirtildiğinden bu kişilerin davaya dahil edilerek taraf teşkili tamamlanarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle dava dilekçesinin davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."ın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adreslerine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi usulüne uygun olmadığı ve anılan davalıların savunma hakkını kısıtladığı, taraf teşkilinin bu yönüyle de eksik olduğu anlaşılmaktadır.
    Yukarıda belirtildiği üzere taraf teşkili sağlanıp davaya dahil edilenlerin savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.