20. Hukuk Dairesi 2017/2990 E. , 2018/2898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/08/2011 tarihinde dava konusu mesken nitelikli taşınmazı... Bankası A.Ş."den satın aldığını, taşınmazı satın aldıktan sonra davalı ... yönetiminin müvekkilinden ortak gider borcu adı altında bedeller talep ettiğini ve müvekkilinin de bu ödemeleri yaptığını, daha sonra davalı ... tarafından 04/03/2013 tarihinde "ortak gider borcu" konulu ihtarname keşide edilerek müvekkilinden 15.300,00 TL borcu olduğu gerekçesi ile talepte bulunulup bedelinin ödenmemesi halinde icra takibi başlatılacağının ihtar edildiğini, müvekkilinin istenilen parayı site yönetiminin banka hesabına ödediğini, ancak davalı ... yönetimi tarafından çeşitli dayatmalar, baskı ve icra tehdidi altında tahsil edilen bu bedellerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davalıdan 19.300,00 TL"nin tahsil tarihlerinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte tahsili ile mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Kat Mülkiyeti Kanununun 17 ve 20. maddelerinde kat maliklerinin sorumluluklarının açıklandığı, şayet yönetimin aldığı kararların yerinde olmadığı yönünde davacının bir iddiası olması halinde, kat maliki olarak davacının öncelikle kat malikleri kuruluna itirazda bulunması ya da bir (1) aylık süresi içinde alınan kararlara karşı dava açması gerektiği, yönetim tarafından yapılan toplantılara katıldığı, davacının, sitedeki eksikliklerden haberdar olduğu, katılmadığı toplantılarda alınan kararlara karşı yasal süresi içinde kanuni yollara başvurmadığı gibi yaptığı ödemeler sırasında şerh de koymadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre davacının talebi haksız ödenen bakım, onarım, koruma, güçlendirme ücreti adı altında tahsil edilen 19.300,00 TL"nin istirdatına yönelik olup, davacının, dava konusu taşınmaza 01.08.2011 tarihinde malik olduğu açıktır. Tahsilata konu olan kararların; 04.01.2009 tarihinde 15.000,00 TL ödenmesi hususunda ve 10.10.2010 tarihinde ise 4.300,00 TL ödenmesi hususunda alındığı, ancak bu tarihlerde davacının malik olmadığı dosya kapsamına göre sabittir. Davacının dava konusu taşınmaza 01.08.2011 tarihinde malik olduğu anlaşılmakla, bu tarih sonrasında taşınmazda yapılan bakım, onarım, koruma, güçlendirme giderlerinden sorumlu olacağı açık olup varsa bu tarihten sonraki döneme ilişkin gider ödeme yükümlülükleri tespit edilerek bundan sorumlu tutulması, aksi taktirde 01.08.2011 tarihinden önce ve karar tarihinde malik olanlardan alınan kararlardaki ücretin tahsili yoluna gidilmesi gerekirken anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi,
2-Mahkemece anılan ilkeler gereğince yönetim planı, kat malikleri kurulu kararları, işletme projeleri celbedilerek davacının ödemekle yükümlü olduğu giderlere ilişkin miktarlar tespit edilerek, varsa davacının fazladan ödediği miktarların istirdatına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu kanuni gereklilikler gözardı edilerek, eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/04/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.