1. Hukuk Dairesi 2016/11507 E. , 2019/5412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakanları ...’in kayden maliki bulunduğu 1997, 1428, 3421, 1403 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu Mustafa’ya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, satışların gerçek olduğunu, çekişmeli taşınmazların bedellerini muris babası ...’e ödediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1997, 1428, 3421 parsel sayılı taşınmazlar bakımından temliki işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,1403 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise;söz konusu taşınmazın üçüncü kişiden edinilip murisle ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Gerçekten de; muris ..."in kayden maliki bulunduğu dava konusu 1428 ve 1997 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ..."ya 13.05.1996 tarihinde satış yoluyla temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle anılan parseller hakkındaki davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalı ..."nın 1428 ve 1997 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.
Dava konusu 3421 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalının temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan ..."in 23.11.2012 tarihinde ölümüyle geriye davacı kızı ...,davacı oğlu ...,kendisinden önce ölen oğlu ..."ten olma davacı torunları ...,.. , davalı oğlu ... ile dava dışı çocukları ... ve..."ın kaldığı,dava konusu 3421 sayılı parselin öncesinin tapusuz olduğu,nitekim,kadastro sırasında tapu ve vergi kaydı bulunmayan çekişmeli taşınmazın muris ..."in tasarruf ve zilyetliğinde iken 1974 yılında haricen davalı oğlu ..."ya sattığı belirtilerek 04.09.1981 tarihinde senetsizden ... adına tespit edildiği,anılan tespitin 16.01.1982 tarihinde kesinleştiği ve böylece davalı ... adına kayıt oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın,miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı(muvazaalı) olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de biçim koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilirler.
Öte yandan,tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğinde olup;bu tür taşınmazların temlikleri,hiç bir şekil şartına tabi olmaksızın, zilyetliğin devir ve teslimi suretiyle gerçekleştirilebilmektedir.Bu itibarla da,miras bırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri yoluyla gerçekleştirilen geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.
Hal böyle olunca,dava konusu 3421 parsel sayılı taşınmaz yönünden 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği gözetilerek anılan taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirmeyle,davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalının açıklanan yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasa"nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.