10. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/10311 Karar No: 2012/4277
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10311 Esas 2012/4277 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Kurum'un re'sen tahakkuk ettirdiği prim ve gecikme zammının iptali ile ödenen prim ve gecikme zammının istirdadı istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiştir. Davalı Kurum vekili temyiz etmiş, ancak sair temyiz itirazları reddedilmiştir. Davanın yasal dayanağı uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükte bulunan ve yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji gibi kıstaslardan hareketle, Kuruma bildirilmesi gereken sigortalı sayısı, çalışma süresi ve prime esas kazançların Kurum müfettişlerince denetlenmesiyle, sigortalılarla ilişkilendirilmeksizin re'sen prim tahakkuk ettirilebileceğini düzenleyen 506 sayılı Kanun’un 79 ve 130’uncu maddeleridir. Davacı şirket tarafından ödenmesi gereken miktarın prim aslına gecikme zammı yerine yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle eksik, dolayısıyla istirdadı gereken miktarın fazla hesaplandığı belirtilmiştir. Kabule göre, vekâlet ücreti de dâhil yargılama giderlerinin davada haksız çıkan, yani aleyhe hüküm verilen tarafa yükletileceği yönündeki Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 417’nci (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326) maddesi gözetilmeksizin, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, davalı Kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Kanun’un 79 ve 130’uncu maddeleridir.
10. Hukuk Dairesi 2010/10311 E. , 2012/4277 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, re’sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına ilişkin Kurum işleminin iptali ile ödenen prim ve gecikme zammının istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davanın yasal dayanağı uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükte bulunan ve yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji gibi kıstaslardan hareketle, Kuruma bildirilmesi gereken sigortalı sayısı, çalışma süresi ve prime esas kazançların Kurum müfettişlerince denetlenmesiyle, sigortalılarla ilişkilendirilmeksizin re’sen prim tahakkuk ettirilebileceğini düzenleyen 506 sayılı Kanun’un 79 ve 130’uncu maddeleri olup, davacı şirket tarafından ödenmesi gereken miktarın prim aslına gecikme zammı yerine yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle eksik, dolayısıyla istirdadı gereken miktarın fazla hesaplanması, 3- Kabule göre; ...sayılı kararında da belirtildiği üzere, vekâlet ücreti de dâhil yargılama giderlerinin davada haksız çıkan, yani aleyhe hüküm verilen tarafa yükletileceği yönündeki Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417’nci (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326) maddesi gözetilmeksizin, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, davalı Kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.