10. Hukuk Dairesi 2010/14756 E. , 2012/5899 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine;
2-Davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve ...sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında; Kurumun rücu alacağının, sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin değerli gelir olan toplamı 58.326,47 TL"nin tazmin sorumlusu davalının %75 kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, davaya konu gelirlerin % 10 karşılığı olan 5.832,55 TL"sinin tahsilinin talep edilmesi ve talebe konu alacak miktarının ilk peşin değerli gelirlerin kusur karşılığının içerisinde bulunmasına göre, Kurum isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, mükerrer indirim yapılmak suretiyle eksik rücu alacağına hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Kanunun temyize dair hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının silinerek yerine “Davanın Kabulü ile 5.832,55 TL’nin gelir onay tarihi 23.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin saklı tutulmasına,
Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 346,45 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 18,00 TL tebliğ gideri, 24,00 TL müzekkere gideri ve 450,00 TL bilirkişi ücreti toplam 492,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 27.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.