Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5403 Esas 2017/1031 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5403
Karar No: 2017/1031
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5403 Esas 2017/1031 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, keşideci olarak göründüğü bir bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve bonodan davalının ödememe protestosu çekmesiyle haberdar olduklarını iddia ederek, 300.000 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Davalı ise, bonoyu iyiniyetli meşru hamil olarak aldıklarını ve sahtelikten haberdar olmadıklarını savunarak davanın reddi ile davacı hakkında kötüniyet tazminatı talep etmiştir.
Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda davacının imza itirazı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini belirterek, davalının bonodaki sahteliği bilmesine rağmen kötüniyetle takibe koyduğu kanaatine varmıştır. Bu nedenle davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine ve davacıya %20 oranındaki kötüniyet tazminatının ödenmesine karar verilmiştir.
Makul şüphenin ötesinde davalının senedin sahte olduğunu bilmemesi hali, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72/5 maddesinde belirtilen tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşmediği sonucuna yol açmaktadır. Bu nedenle kötü niyet tazminatına hük
19. Hukuk Dairesi         2016/5403 E.  ,  2017/1031 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin keşideci olarak göründüğü bonodaki imza müvekkiline ait olmayıp, bonodan davalının ödememe protestosu çekmesiyle haberdar olunduğunu, imza incelemesiyle sahteliğin ortaya çıkacağını ileri sürerek, 300.000 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında%20"den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu bonoyu senet lehtarı Mehmet ..."den ciro yoluyla aldığını, iyiniyetli meşru hamil olan müvekkilinin bonodaki sahteliği bilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddi ile davacı hakkında %20"den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava kambiyo senedinde sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, davacının imza itirazı doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, öte yandan Ankara 10.Asiye Ceza Mahkemesi"nin dava dışı senet lehtarı hakkında resmi belgede sahtecilik nedeniyle vermiş olduğu mahkumiyet cezası, ... 2.İcra Mahkemesi"nin takibin keşideci yönünden durdurulmasına yönelik kararı ve davalının bonoyu takibe koyduğu tarih birlikte değerlendirildiğinde davalının bonodaki sahteliği bilmesine rağmen kötüniyetle takibe koyduğu kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının 15/01/2013 keşide tarihli 17/05/2013 vadeli 300.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, %20 oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı , dava konusu senede ciro yoluyla hamil olmuş ve bu nedenle keşidecinin imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığı gibi takip de davadan sonra açılmış bulunduğundan İİK "nın 72/5 Md"sindeki tazminat koşulları somut olay bakımından gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de yapılan yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi gerektirmemesi nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.



    SONUÇ: Yukarıda 1 No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 No"lu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının 2 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine ""Koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine"" sözcük dizisinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.