Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5451 Esas 2017/1038 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5451
Karar No: 2017/1038
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5451 Esas 2017/1038 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir bonoya kefil olan davacının, bononun hükümsüz hale gelmesiyle birlikte sorumluluğunun da kalkacağını savunarak bononun iptaline ilişkin menfi tespit davası açması üzerine yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararında, bonodaki keşideci imzasının şirket yetkili temsilcisine ait olmadığı tespit edilse bile bonoya aval olarak imza atan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Kambiyo Senetleri Kanunu (6552 sayılı Kanun)
19. Hukuk Dairesi         2016/5451 E.  ,  2017/1038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin ...Uluslararası Nak. Tav. Gıda Tarım Hayvancılık San.ve Tic.Ltd.Şti olan bonoya kefil olduğunu, bu bononun .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/10388 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, asıl borçlunun ... İcra Hukuk Mahkemesi"ne başvurarak imza itirazında bulunması üzerine mahkemece takibin keşideci yönünden iptaline karar verilmesiyle bononun hükümsüz hale geldiğini, asıl borçlunun sorumluluğu ortadan kalktığına göre fer"i nitelikteki kefilin sorumluluğunun da kalkacağını ileri sürerek, .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/10388 Esas sayılı dosyasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibin iptali söz konusu olmayıp icra hukuk mahkemesince takibinin asıl borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiğini, dosyanın temyiz aşamasında olduğunu, kaldı ki asıl borçlu yönünden takip iptal edilecek olsa bile, davacının sorumluluğunun kalkmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı her ne kadar bonoyu kefil olarak imzaladığını ileri sürmüş ise de, bono metninde keşideci imzası dışındaki diğer imzaların aval niteliğinde olduğu, avalistin senet borcundan asıl borçlu ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, aval veren kişinin teminat altına aldığı borç batıl olsa bile imzaların istiklali prensibi gereğince avalistin sorumluluğunun devam ettiği, bu durumda davaya konu bonolardaki keşideci imzasının şirket yetkili temsilcisine ait olmadığının tespit edilmesi halinde dahi aval veren davacının senet bedelinden sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.