22. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/9946 Karar No: 2012/3369
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/9946 Esas 2012/3369 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2011/9946 E. , 2012/3369 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi TARİHİ : 19/10/2010 NUMARASI : 2010/664-2010/667
Davacı vekili davacının 02/04/2004 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep gösterilmeden 31/05/2010 tarihinde fesih edildiğini, haklarının ödenmeyeceği tehdidi ile birtakım belgeler imzalatıldığını, ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren vekili; davacının 31/05/2010 tarihi itibariyle işten ayrılmak istediğini bildirdiğini ve karşılıklı mutabakatları sonucu işten ayrıldığını, ayrıca ibraname verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece kıdem ve ihbar tazmimatı ödenmiş olması halinde bu tazminatların, yalnızca sözleşmenin davalı işverence ve haklı sebep olmaksızın fesih edilmesi halinde ödenebilecek haklar olması sebebiyle, haklı fesihten ve anlaşma suretiyle yani ikale suretiyle sona ermeden bahsedilemiyeceğinden, ayrıca geçerli fesih olduğu yolunda her hangi bir savunma bulunmadığı gibi, bu anlamda usulüne uygun yapılmış bir fesihde bulunmadığından yapılan feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki iş ilişkinin bozma sözleşmesi yoluyla sona erip ermediği hususu temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır. Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi de mümkündür. Sözleşmenin doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak değerlendirilmelidir. Somut olayda davacının davalı işverene verdiği 27/05/2010 tarihli personel genel müdürlüğüne verilen dilekçe ile 31/05/2010 itibariyle kıdem ve ihbar tazminatı ve sosyal hakları ödenmek kaydıyla bankadan ayrılmak istediğine dair dilekçe üzerine Fesihname-ikale-ibraname başlıklı protokol imzalanarak 31/05/2010 davalı işveren tarafından davacıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ikramiye ve yıllık izin ücreti olarak toplam 31.062,18 TL ödenerek iş sözleşmesi 31/05/2010 tarihi itibariyle sona erdirilmiştir. Mahkemece taraflar arasında imzalanan sözleşmeye değer verilmeyerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de davacı ikalenin serbest iradesini yansıtmadığını ileri sürmüş davalı işveren ise iş sözleşmesinin işveren tarafından tek taraflı olarak feshedilmediğini, davacının işyerinden ayrılmak istediğine dair verdiği dilekçe üzerine karşılıklı anlaşma suretiyle iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuştur. Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş olması halinde bu tazminatların, yalnızca sözleşmenin davalı işverence ve haklı sebep olmaksızın fesih edilmesi halinde ödenebilecek haklar olması sebebiyle haklı fesihten ve anlaşma suretiyle yani ikale suretiyle sona ermeden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle başka delil toplanmasına gerek görülmeyerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de sözleşmenin ikale ile sona ermesinde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesini engelleyen bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle tarafların gösterdiği deliller usulünce toplanarak iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiği belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.