Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/10202 Esas 2012/3406 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10202
Karar No: 2012/3406

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/10202 Esas 2012/3406 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/10202 E.  ,  2012/3406 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı sebeple yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
    Mahkemece, işverence feshin haklı bir sebebe dayandığının ispatlanamaması sebebiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
    Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebebe derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
    Somut olayda, 08.03.1996 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 30.04.2010 tarihine kadar davalı işverenlikte önce market müdürü, son olarak ise market sorumlusu olarak görev yapan davacının iş sözleşmesi, çeşitli tarihlerde yapılan market sorumluları toplantılarına katılmadığı gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. Maddesi gereğince haklı nedenle feshedilmiştir. Davacının toplantılara katılmadığı dosya içerisinde bulunan
    tutanaklar ve davacının yazılı beyanları ile sabittir. Davacının toplantılara katılmamaktaki ısrarlı tutumu, davalı işverene, iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı vermektedir. Buna rağmen mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 06.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.