23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/437 Karar No: 2017/538 Karar Tarihi: 22.02.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/437 Esas 2017/538 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/437 E. , 2017/538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin kurucusu bulunduğu ...Tic. Ltd. Şti."nin davalı ..."ne üye olduğunu, 14.08.2015 tarihli ihtarnamesiyle tüzel kişilerden olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin üyelikten çıkartılmış olduğunu, yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının davayı açma ehliyetinin ve davayı açmada hukuki yararının bulunmadığını, alınan kararın usule ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihraç kararının dava dışı ... Ltd. Şti. için verildiği, eldeki davanın şirket tarafından açılmadığı, dava dilekçesi ekinde davacının ilgili şirketin temsilcisi ya da yetkilisi olduğuna ilişkin bir evrakın da bulunmadığı gerekçesiyle, davacının taraf ve dava ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan HMK"nın 114/1-d, 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Bir davada maddi olguları izah etmek, taraflara hukuki tavsif yapmak mahkemeye aittir. Davacı, sicilden silindiği gerekçesiyle ihraç edilen şirket yerine uzun süredir kendisinin kooperatif tarafından üye kabul edildiğini, ödediği aidatın kooperatif tarafından kabul edildiğini kestiği faturalara niza çıkarılmadığını, sonuç itibariyle kooperatif ortağı olduğu iddiasına dayanarak davalı kooperatif yönetim kurulu kararının iptalini talep etmektedir. Bu husus kooperatif üyeliğinin devri mahiyetinde kabul edilmeli ve dava bu kabul üzerinden çözüme kavuşturulmalıdır. Böyle bir halde devralan, devreden ortağın ihracını karşı dava açarak kendisinin devreden yerine ortak olarak kabulünü talep edebilir. Bu durumda mahkemece davacının sicilden terkin edilen şirketin kooperatiften ihracının iptalini talep edebileceği gözetilip, mahkemece işin esasına girilerek yapılacak yargılama sonucunda zımmi ortaklık devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının kooperatife bu şekilde üye olup olmadığı, hususları da araştırılıp değerlendirilerek bir karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.