14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8734 Karar No: 2019/6587 Karar Tarihi: 14.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8734 Esas 2019/6587 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılarla davacı arasında ortaklığı giderme davası hakkında Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edildi. Davacı, 10 taşınmazın ortaklığının satış yoluyla giderilmesini talep etti. Mahkeme davanın kabulü ile taşınmazların satışını hükme bağladı. Ancak tapu kayıtlarında muhdesat şerhi olan bir taşınmazın satışında muhdesatın paydaşlarına değil, üçüncü şahsa ait olduğu anlaşıldı. Mahkeme tarafından yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı ve tüm taraf ve mirasçıların davaya dahil edilmesi gerektiği belirtildi. Kararda; Paydaşlık giderilmesi davalarının, iki taraf için benzer sonuçlar doğuran ve paydaşların ortaklığına son vererek ferdi mülkiyete geçmesini sağlayan, paydaşların tamamının yer alması zorunlu olan davalara denk geldiği belirtildi. Ayrıca, arzın paydaşlarına değil de üçüncü kişilere ait olan muhdesatın satışında pay vermenin mümkün olmadığı, muhdesatın bir kısmını paydaşların arasında paylaştırma gereği olduğu belirtildi. Kararın detayında, HMK 27. maddesi uyarınca tüm paydaşların ve mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği açıklandı.
14. Hukuk Dairesi 2016/8734 E. , 2019/6587 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/02/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 10 adet taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu 646 ada 5 parsel ve 668 ada 23 parsel sayılı taşınmazlarda malik; ...’ın davada taraf olarak yer almadığı; yine dava konusu 120 ada 37 parsel sayılı taşınmazda malik; ...’ın davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmıştır. Adı geçen paydaşların sağ ise kendilerinin, ölü iseler usulüne uygun ibraz edilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule görede; dava konusu 668 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında muhdesat şerhi olduğu, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda muhdesat değerlerinin hesaplandığı ve oran kurulmasına rağmen hükümde muhdesat oranları nazara alınmaksızın taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.