10. Hukuk Dairesi 2014/7554 E. , 2014/25940 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının sigortalı annesinden 1986 yılından itibaren ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
04.02.1983 tarihinde ölen annesinin sigortalılığından ölüm aylığı tahsisi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 68, 99 ve 5510 sayılı Yasanın 97. maddeleridir.
Mahkemece, davacıya, ölen annenin sigortalılığından ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, sigortalı annenin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99. maddesi, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasanın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
./..
-2-
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek, yerine “1-Davanın kısmen kabulüne, davacıya 01.10.2008 tarihinden itibaren ölen annesinin sigortalılığından ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına, 3. Bendin devamına “1500,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, 4. Bendin silinerek yerine “4-48,00 TL. tebligat gideri, 277,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 325, 00 TL. yargılama giderinden taktiren 162,50 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.