Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2189 Esas 2019/12905 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2189
Karar No: 2019/12905
Karar Tarihi: 22.10.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2189 Esas 2019/12905 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın evin bahçesinden malzemeleri aldığı belirlenmiştir ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dava açılması mümkün görülmüştür. Dosya incelendikten sonra suçun sanık tarafından işlendiği kabul edilmiştir ve temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak, sanığın mağdura ait malzemeleri hurdacıda bulduğu ve iadesini sağladığı belirlenmiştir. Buna göre, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamak tek başına yeterli değildir. Failin pişmanlık göstererek, satın alanın zararını gidermesi gerekmektedir. Ayrıca, indirim sonucu belirlenen ceza hatalı tayin edilmiştir ve Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda hak yoksunlukları değerlendirilmelidir. Bu nedenlerle, sanığın temyiz nedeni yerindedir ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi
- TCK'nın 62. maddesi
- TCK'nın 53. maddesi
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi
17. Ceza Dairesi         2019/2189 E.  ,  2019/12905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanığın boruları mağdurun evinin de bulunduğu etrafı çevrili bahçe içinden aldığı anlaşıldığından zamanaşımı süresi içinde konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dava açılması olanaklı görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Başka hırsızlık eylemi nedeniyle yakalanan sanığın mağdura karşı hırsızlık eylemini de ikrar ederek olaydan haberi olmayan mağdura hurdacıda bulunan eşyaların iadesini sağladığı anlaşıldığından; dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya el konulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya el konulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur. Somut olayda, satın alan hakkında TCK"nın 165. maddesinden işlem yapılıp yapılmadığı ve zararının giderilip giderilmediği tespit edildikten sonra sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    2-Kabule göre de; TCK’nın 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sonucu sonuç cezanın 6 yıl 3 ay hapis cezası yerine 5 yıl 15 ay hapis cezası olarak eksik tayin edilmesi,
    3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi gereğince sanığın da kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.