10. Ceza Dairesi 2014/4191 E. , 2019/2386 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : NİĞDE Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Tebliğnamede sanık ... hakkında TCK"nın 39/2-c maddesinin uygulanması gerektiği belirtilerek bozma isteminde bulunulmuşsa da sanık ..."in 15.12.2010 günü saat 15.30"da sanık ... ile 04.01.2011 tarihinde sanık ... ve temyiz dışı sanık ... ile gerçekleştirdiği görüşmelere ilişkin iletişim tespit tutanakları, temyiz dışı sanık ..."nın ve sanık ..."in 15.02.2011 tarihinde kollukta alınan ifadeleri gözönüne alındığında sanık ..."in TCK"nın 37. maddesi kapsamında asli fail olduğu anlaşıldığından bu yöndeki görüşe iştirak edilmemiştir.
24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, hapis cezasına mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... yönünden Cumhuriyet savcısının, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık ...’ın lehine olduğu, sanıklar ... ve ...’in aleyhine olmadığı değerlendirilerek; dosya kapsamındaki ara yakalamalara ilişkin fiziki takip tutanakları, olay yakalama tutanakları ve temyiz dışı alıcı konumundaki sanıkların beyanlarına göre birden fazla olayda uyuşturucu madde ticareti suçunu işledikleri anlaşılan sanıklar hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, hapis cezasına mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... müdafii ile sanık ...’nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık ...’ın, iletişim tespit tutanaklarındaki görüşmelerin kendisine ait olmadığını savunması karşısında, ses kayıtlarının getirtilip dinletilerek sanıktan seslerin kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylediği takdirde ses örneklerinin alınarak belirtilen konuşmalardaki seslerin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması, sonucuna göre dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.