10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/24441 Karar No: 2013/200
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/24441 Esas 2013/200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı sigortalıya yersiz ödeme yapıldığı iddiasıyla geri alım istemiyle açılan dava mahkeme tarafından kabul edildi. Ancak, davalının borçlanma işleminin geçerli olduğu tespiti yönünde verilen karar, yasal düzenlemelere aykırı oldu. Yargılamanın yenilenmesine gerek olmadığından hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesidir. Taleple bağlılık ilkesi gereği hakim, tarafların istem sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
10. Hukuk Dairesi 2012/24441 E. , 2013/200 K.
"İçtihat Metni"
....
Dava, geri alım (istirdat) istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı .... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. Davalı sigortalıya yersiz ödendiği ileri sürülen yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınması istemine ilişkin davada, mahkemece dava kabul edilerek uyuşmazlık konusu tutar hüküm altına alındıktan sonra, yukarıda anılan yasal düzenlemelere aykırılık oluşturacak şekilde davalının 3201 sayılı Kanun hükümleri kapsamında gerçekleştirdiği borçlanma işleminin geçerli olduğunun tespiti yönünde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Hükmün (1) numaralı bendinde yer alan “borçlanma işleminin ise geçerli olduğunun TESPİTİNE,” sözcüklerinin çıkartılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.