23. Hukuk Dairesi 2015/6706 E. , 2017/943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olduğunu, aidat borcunu ödemediğinden gecikme zammı ile birlikte toplam 6.433,75 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptalini ve asıl alacağın % 40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalının davacı kooperatife icra takibi tarihi itibariyle 2.475,00 TL aidat borcu, yine maddi yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemiş olması nedeniyle 1.473,53 TL gecikme zammı olarak toplam 3.948,53 TL borcunun bulunduğu ve bu sebeple davanın kısmen kabulü ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından 1.935,00 TL asıl alacak ve 4.498,75 TL faiz talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece 2.475,00 TL asıl alacak ve 1.473,53 TL faiz olmak üzere toplam 3.943,53 TL üzerinden hüküm kurularak asıl alacak yönünden talep asılmıştır. HMK"nın 26. maddesi uyarınca mahkeme, talepten fazlasına hükmedemez. Ayrıca hükümde asıl alacak ve faizin ayrı ayrı belirtilmeyip, faize faiz yürütülecek şekilde TBK"nın 121. maddesine aykırı karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Diğer yandan icra inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden verilmesi gerekirken, asıl alacak ve faiz toplamı üzerinden, verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.