Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/5971 Esas 2020/3209 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5971
Karar No: 2020/3209
Karar Tarihi: 08.06.2020

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/5971 Esas 2020/3209 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın idaresindeki araçla seyir halindeyken yavaşlamak istediği anda direksiyon hakimiyetini kaybederek yaya geçidindeki yayalara çarpması sonucu üç kişinin kemik kırığı yaşadığı olayda, sanık taksirle yaralama suçundan mahkum edildi. Ancak, temel cezanın belirlenmesinde sanığın tam kusurlu olmasına rağmen yaralanan kişi sayısı ve niteliği gözetilmeden en üst sınırdan ceza verilmesi, TCK'nın 89/4. maddesi yerine yanlış bir madde kullanılması ve hak yoksunluğuna hükmedilmesi nedeniyle mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: TCK'nın 89/1-2.b-4, 62/1 ve 53/1-2-3. maddeleri temel cezanın belirlenmesinde, taksirli suçlar açısından öngörülen cezaların alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir ceza verilmesi gerektiğini ve hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanamayacağını belirtmektedir.
12. Ceza Dairesi         2019/5971 E.  ,  2020/3209 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1-2b-4, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre; sanığın idaresindeki araçla yerleşim yeri içinde, iki şeritli, bölünmüş, asfalt kaplama, virajlı, tehlikeli eğimli yolda, gündüz vakti, yağmurlu havada seyir halindeyken okulun bulunduğu bölgeye geldiğinde, frene basarak yavaşlamak istediği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek önce orta refüje, ardından bir kısmı yol kenarında, bir kısmı kaldırımda bulunan yayalara çarpması çeklinde meydana gelen ve sanığın tam kusurlu olarak üç kişinin kemik kırığı olacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık tam kusurlu olmakla birlikte; yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, en üst sınırdan ceza tayin edilerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini;
    2) Sanığın eylemi ile birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi neticesinde TCK’nın 89/4. maddesi kapsamındaki suçun sübut bulduğu, mahkemenin de gerekçeli kararında sanığın birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirttiği anlaşılmakla; hüküm fıkrasında sanık hakkında temel cezanın tayininde uygulama maddesinin TCK’nın 89/1-2.b-4 maddesi olarak gösterilmesi,
    3) 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi;
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.