13. Hukuk Dairesi 2016/5913 E. , 2018/10863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 26.03.2014 tarih ve 2014/15288 kayıt numaralı ihaleye bağlı olarak, davalı ... ile motorin ve euro dizel motorin alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı Belediyenin biten ihaleye rağmen 62.500,00TL tutarındaki teminatı davacıya iade etmediğini ileri sürerek, şimdilik 62.500,00 TL"nin, iade edilmesi gereken 01.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ..., kendilerine ödenen bir teminat bedeli olmadığını, davacının bu yönde dekontu bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ... ile imzalanan sözleşme gereğince, teminat bedelinin tahsiline ilişkin olarak eldeki davayı açmıştır.
Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, 6100 sayılı HMK.nun 166 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili kararlar verilmesini önlemektir. Anılan yasanın 166/1 maddesinde; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir." hükmü düzenlenmiş, birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 166/4 maddesinde, "Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması" olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda, davalı ... tarafından davacı aleyhine; aynı sözleşmeye dayanarak, borçlu olmadığına ilişkin olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/235 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı ve halen derdest olduğu dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
O halde eldeki alacak davası ile davalı tarafça açılan davanın tarafları ve konusu aynı olduğundan iki dava arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğu ve bir dosyada verilecek hükmün diğerini etkileyebilecek nitelikte olduğunun kabulü zorunludur. Bu itibarla az yukarıda anılan dava ile eldeki davanın birleştirilerek yargılamanın sürdürülmesi gereklidir. Mahkemece, her iki dava dosyasının birleştirilerek yargılamanın devam ettirilmesi ve ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2014/4606 esas sayılı dosyası da dikkate alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının diğer itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.