(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2018/1303 E. , 2018/11045 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket ile yapılan sözleşmelerle bir yılda 10"ar gün konaklama içeren üç adet devre mülk satın aldığını, sözleşmeye ek olarak üç ayrı taahhütnameyi karşılıklı olarak imzaladığını, davalı şirkete her bir devremülk için 6.700,00-TL den toplam 21.100,00-TL bedel ödediğini, taahhütnamede yazılı olduğu şekilde 30/10/2014 tarihinden itibaren söz konusu her bir sözleşme için ödenen bedeli 15.000,00-TL olarak iade etmeyi davalının taahhüt ettiğini, davalı şirketin toplam 45.000,00-TL’yi ödemediğini belirterek 45.000,00-TL"nin davalı şirketten alınarak tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile 20.100,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki davada, davalıdan üç ayrı sözleşme ile satın aldığı devre mülkler için sözleşme gereği davalının süresinde teslim edememesi nedeniyle, davalıdan her bir devre mülk için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 45.000,00-TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Her ne kadar mahkemece, dairemizin 16.03.2017 tarih ve 2016/16423 esas, 2017/3287 karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilmişse de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dairemiz bozma ilamında, “Davacı, davalının sözleşme gereği ödemeyi taahhüt ettiği toplam 45.000 TL nin tahsilini talep ederken, mahkeme tapunun iptali ile devre mülkler için ödenen bedelin iadesine karar vermiştir. HMK 26. maddesine göre hakim tarafların talepleriyle bağlı olup, talep dışına çıkarak karar veremez. Mahkemece anılan yasa hükmü gözardı edilerek, hüküm tesisi usûl ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmuş ancak bozma kararında açıklanan hususlar doğrultusunda değerlendirme yapılmadan ve bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmiştir. Bozmaya uyulmakla bozma gereği harfiyen yerine getirilmek zorundadır. Bu durumda, bozma kararında açıklanan hususlar doğrultusunda taraflara arasında adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmenin tapunun devri ile geçerli hale geldiği ve söz konusu sözleşmeye ek olarak düzenlenen taahhütname hükümlerine göre davacının talepte bulunduğu değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 343,25 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.